DOKTOR
Doktor,
Ben dil bilmem
Anlatamam derdimi senin dilince.
Ben, şaşırır da “Bey”derim,
Melek yüzlü doktor hanıma
Ben, karşında olmanın,
Devletle tanışmanın,
Kim bilir, belki de insanca yaşamanın
Heyecanıyla titrerken karşında,
Yoksul ve yorgun yıllar geçti,
Yaş dolu gözlerimin önünden:
Doktor,
Kağnının kırık tekeriyle,
Karda, kayak sırtında,
Yolları, yıllar gibi süren
Acı dolu zamanlarda yürüdüm.
Doktor, gel.
Bıtırak yapışmış etekleriyle
Ahırları süpüren,
Dikenli tarlalarda ürününü derleyen,
Nasırlı ellerinde yarını yoğuran,
Güneş yanığı
Ayaz vurgunu yüzlerimize
Şifa ol!
Doktor,yüreğimizdeki sevgiyi
karda
boranda
ayazda bırakanda;
Gel,doktor.
Anadolu’nun yanık bağrına vur neşterini:
SAĞLIK İÇİN,
İNSANLIK İÇİN…
2003
BİR CEVAP YAZ